Merhaba, Yerel seçim atmosferine iyiden iyiye girdik. Belediye Başkan adayları belli oluyor.. Sevinenler, tepki gösterenler, oy vermem diyenler… Havalar soğudukça siyasetin havası ısınıyor.   CHP geçtiğimiz gün Belediye Başkan adayını Muharrem Erkek olarak açıkladı. Yukarıda yazdığım gibi, şaşıranlar, üzülenler, tepki gösterenler ve sevinenler… Ben de en çok CHP’nin içerisindeki bu duygu çeşitliliğine şaşırdım. Muharrem Erkek; CHP’de Genel Başkan yardımcılığı da dahil bir çok görevi başarıyla yapmış bir isim. Daha 6 ay önce, Millet İttifakı seçimi kazansaydı, ‘Adalet Bakanı’ olacağı meydanlarda deklare edilmiş böyle önemli bir ismin, Çanakkale Belediyesine aday gösterilmemesi daha tuhaf olmaz mıydı? Bu yerel seçimler, diğerlerinden biraz daha farklı. Cumhur İttifakı, bir önceki seçimde kaybettiği büyükşehirleri geri almak istiyor. Millet ittifakı da en azından yereldeki iktidarı sürdürmek.  AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerin ana temasının İstanbul olacağını açıkladı. Büyük umutlarla parlatılan İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dışında her koltuğu kendisine layık görmesi, seçmenini kırdı. Gözü sürekli dışarda olup da İstanbul’un sorunlarını da es geçince, Cumhur ittifakı için çok büyük bir umut doğdu. İYİ Partinin kendisini ittifak dışında konumlandırmasıyla birlikte, Cumhur İttifakı İstanbul’u tekrar almaya çok yakın diyebiliriz. (Elbette son sözü seçmen söyleyecek.) Millet İttifakı da nispeten daha iyi durumda olduğu Ankara’ya yoğunlaştı. Hal böyle olunca, diğer şehirler biraz ikinci planda. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve elbette İYİ Parti, yerel seçimlerde kendilerini en iyi yerde konumlandırabilmek için işi başından sıkı tutma çabası içerisinde. Hal böyle olunca da Genel Merkezler en güçlü gördüğü adaylarla yola devam etmek istiyor. Olaya bu yönden bakınca, Muharrem Erkek’in adaylığı sürpriz değil. Benzer bir durum AK Parti için de söz konusu. Süreç içerisinde sadece iki isim Aday Adaylığı başvurusu yaptı. Bir önceki yerel seçimlerde de, son genel seçimde de adaylar (Ve sıralama) Genel Merkez tarafından belirlendi. Hal böyle olunca da potansiyel adaylar ‘İsmimizi ortaya atmaya ne gerek var?’ düşüncesine girdi. Bunun nedenini, siyaseti bilmiyor oluşları diye yorumluyorum. Genel seçimler öncesinde, hem ismi hem kendileri ortada dolaşan bir çok ismin aday adayı olmaması, ‘Dava değil koltuk’ hedefi güttükleri için kendilerine eksi olarak yazıldı bile. Sami Yavaş ve Esra Yüksel, aday gösterilirler-gösterilmezler o ayrı ama en azından, en zor zamanda, ‘AK Parti siyasetinde biz varız’  demeyi bildiler. AK Parti Genel Merkezi, bu süreçte işi oldukça sıkı tutuyor. Sahada kimsenin tanımadığı isimlerin seçmenlerle yüz yüze konuştuğu, bir nevi anket yaptığı biliniyor. Yine hemen hemen herkese telefonla ulaşıp ‘En tanınan/doğru’ ismi bulmak için de bir çalışma yürütüldü. Aday belirleme sürecinin dolaylı bir önseçimden geçtiği aşikar. Hem büyükşehirlerde hem de Çanakkale özelinde, seçimlerin kilit ismi ise İYİ Parti olacak. Çanakkale’de genç bir siyasetçi, Burak Kunt aday gösterildi. Hem iş hayatında hem siyasette örnek bir isim olarak tanınan Burak Kunt, hem adaydan/süreçten memnun olmayan CHP’lilere hem de Belediye Meclisinde CHP’ye karşı en az AK Parti kadar sert muhalefet olmasıyla, AK Parti seçmenine göz kırpıyor.   Bu seferlik biraz uzun oldu, kusura bakmayın. Bir dahaki yazıda, farklı bir konudan bahsedeceğiz. Sağlıkla…