Çanakkale’de hizmet veren MedicalPark hastanesi, ansızın faaliyetini durdurma kararı aldı. Karar için, ‘bina depreme dayanıksız’ mazereti öne atıldı. Alınan bu karar ise, Çanakkale halkının canının ne kadar hiçe sayıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu kanıya nasıl mı vardık?
Şöyle anlatayım;
Bugün akşam üstü, ansızın, birden bire, hastanenin kapatıldığı haberi geldi. Önce, “Acaba bir sıkıntı mı yaşandı?” diye düşündük .Kısa süre sonra, hastane yönetiminin bu kararı aldığını öğrendik. Sebep olarak, hastane binasının depreme dayanıksız olması gösterildi.
Hatta hastane yönetimi, duygusal da bir veda yazısı hazırladı. “Hiçbir doktorumuzun, çalışma arkadaşımızın deprem güvenliği açısından risk barındıran bir binada sağlık hizmeti vermesini ve hiçbir hastamızın bu şartlarda sağlık hizmeti almasını doğru bulmadığımız için….”
Vay be….
Çok değil, 2 gün önce…. Bir arkadaşımız tedavi için hastaneye başvuruyor, yatarak tedavi alacak ama yer yok… ‘Yer açılınca çağıracağız’ denilerek eve gönderiliyor, akşam üstü tekrar çağırılarak yatışı yapılıyor… Yani ‘Hiçbir doktorumuzun ve hiçbir hastamızın hayatını riske atmak istemiyoruz’ diyen hastane yönetimi, bir gün önce hastane tıklım tıklımken gece uyuyor, rüyada görüp sabah ‘Bu şartlarda çalışamayız’ diyerek kapatma kararı alıyor. 1 gün önce yatarak tedavisine karar verilen hastalar; "Başka hastanelere sevk"...
Ya hu hastane işletiyorsunuz… Bu insanlar, size güvenerek hizmet almaya geliyor... Tedavisi başlatılıyor. İnsan hayatı bu, oyuncak mı?
Bu bina depreme dayanıksız, orasını anladık.
Tüylerimizi diken diken eden soru şu; binanın depreme dayanıksız olduğunu siz ne zaman öğrendiniz? ‘Bugün öğrendik’ diyorsanız, eyvallah. Baş-göz üstüne...
Ama eğer DÜN BİLE bu binanın depreme dayanıksız olduğunu biliyorduysanız... Bu binanın DEPREME DAYANIKSIZ OLDUĞUNU BİLE BİLE düne kadar tıklım tıklım hizmete devam ettiyseniz…. Ne diyeyim..
Ya dün deprem olsaydı..
Ya önceki gün. Yada bir hafta önce… Bu güne kadar sizi durduran bildiğiniz şey, güvenceniz neydi?
Binanızın ‘Depreme dayanıksız’ olduğunu öğrendiğiniz günden beri kaç kişi binaya girip çıktı? Kaç hayatı riske attınız?
Neresinden tutsanız, tuhaf bir karar.
Yatarak tedavi gören tanıdıklarımız vardı.. Tedavisi devam eden hastalar.. Çalışan arkadaşlarımız… Çanakkale’nin çocukları…
Siz 18 ay sonra geri geleceksiniz… Bu soruları o zaman mı yanıtlayacaksınız?
Bakkal dükkanı bile, 'Bugün kapatıyorum" denilerek kapatılmaz... Siz hastane işletiyorsunuz.. Peki Çanakkaleliler, (hastalarınız/müşterileriniz siz hangisini tercih ederseniz) size nasıl güvenecek?