İYİ Parti'li Uz: “TPAO Kamu Şirketi Değil, Özel Kulüp Gibidir”
İYİ Parti'li Uz: “TPAO Kamu Şirketi Değil, Özel Kulüp Gibidir”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz TPAO'nun liyakat yerine yakınlık ilişkileri ile yönetildiğini öne sürdü. Uz, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki bağımlılığa ve kalıcı yaz saati uygulamasının halka zarar verdiğine dikkat çekti.
TBMM Plan Ve Bütçe Komisyonu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi görüşülüyor. Komisyonda konuşan İyi Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nda (TPAO) liyakat yerine "yakınlık" ilişkilerinin öne çıktığını öne sürerek, "TPAO artık kamu şirketinden çok içeridekilerin menfaatine çalışan bir özel kulüp gibi görünüyor. Bir tarafta milyonluk master ve doktora programları, diğer tarafta 15 yıllık mühendisler 70 bin liraya sabah akşam ter döküyor. Bu mudur kamu yönetimi, bu mudur adalet?" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor. Bakanlığın bütçesinin 2025'e göre yüzde 20,36 oranında azaldığını hatırlatan Uz, "Bu stratejik bir alanda frene basmak anlamına geliyor" ifadesini kullandı. TPAO Genel Müdürü Cem Erdem'e seslenen Uz, "OTC'de personelin maaşlarını yükseltip 'TPAO'nun lüks versiyonu' olarak anılmasına neden olmuştunuz. Şimdi aynı adalet duygusunu TPAO çalışanları için gösterecek misiniz, yoksa TPAO yine çok çalışan ama az kazanan bir kurum olarak mı kalacak?" diye sordu.
Uz, TPAO'da bazı yöneticilerin yüksek maliyetli eğitim programlarına kurum bütçesinden gönderildiğini belirterek, "Boğaziçi Üniversitesi'nin MBA programına 1,5 milyon lira ödenmiş. Geçen yıl da üç kişi ABD'ye doktora için gönderildi, onların da masrafları kurumdan karşılandı. Bu kişileri hangi kriterlere göre seçiyorsunuz? Liyakate mi, yakınlığa mı göre?" dedi.
"Akkuyu bağımsızlığın değil, stratejik bağımlılığın sembolü"
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki gelişmelere de değinen Uz, "Rusya tarafı 2022'de Türkiye'den mühendislik, satın alma ve inşaat sözleşmesini tek taraflı feshetti. Proje tamamen Rus sermayesiyle yürütülüyor. Nükleer yakıt lojistiğinden atık yönetimine kadar her şeyde Rusya'ya bağımlı hale geldik" dedi. "Alım garantisi verildi mi, verilmişse ne gibi tavizler verildi?" sorusunu yönelten Uz, "Bu nasıl yerli ve milli enerji politikasıdır?" ifadelerini kullandı.
"Kalıcı yaz saati uygulaması halkın sağlığını bozuyor"
2016'da başlayan kalıcı yaz saati uygulamasının "enerji tasarrufu" sağlamadığını savunan Uz, "Sabah ezanında okula giden çocuklar, karanlıkta işe giden milyonlar var. Uyku düzeni bozuldu, verimlilik düştü, kazalar arttı. Enerji tasarrufu bahanesiyle halkın sağlığı feda ediliyor" dedi.
"Enerji politikası günü kurtaran değil, geleceği planlayan olmalı"
Enerji fiyatlarının arttığını, üreticinin ve vatandaşın yük altında ezildiğini söyleyen Uz, "Hükümet tasarruf diyerek halktan fedakarlık isterken kendi lüksünden kısmıyor. Türkiye artık günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir enerji politikasına muhtaç. Karanlığı tasarrufla değil, akılla yenmek istiyoruz" dedi. Uz, konuşmasını "Enerji yalnızca üretim değil, egemenliğin de adıdır"sözleriyle tamamladı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.