Yunan Sahil Güvenliği’ne ders veren balıkçı konuştu

ASAYİŞ (HM) - Haber Merkezi | 03.02.2022 - 17:51, Güncelleme: 03.02.2022 - 17:02
 

Yunan Sahil Güvenliği’ne ders veren balıkçı konuştu

Yunan Sahil Güvenliği’ne ders veren balıkçı konuştu

Çanakkale’de Gökçeada ile Semadirek Adası arasındaki Uluslararası karasularında kendisine müdahale eden Yunan Sahil Güvenliği’ne ders veren balıkçı, "O an bizi vurabilirlerdi ama bunu düşünmedik. Bu vatan sevdası, bulunduğumuz alanları koruma aşkı böyle durumlarda başka bir şey düşünemiyorsun" dedi.Gökçeada ile Semadirek Adası arasındaki Zürafa Kayalığı’nda olta balıkçılığı yapan İlker Özdemir isimli balıkçı, teknesiyle uluslararası sularda olmasına rağmen bir süre sonra Yunan Sahil Güvenliği’nin tacizine maruz kaldı. Türk teknesinin yanına yaklaşan Yunan botundaki askerler uluslararası karasularında olmasına rağmen "burası Yunan Denizi" diyerek Türk balıkçı teknesini bölgeden uzaklaştırmak istedi. Yunan askerlerinin dakikalarca süren tacizine kahramanca direnen İlker Özdemir, askerlere seslenerek "Burası uluslararası karasuları; cesaretiniz varsa gelin, müdahale edin. Ama siz ancak kaçarsınız, birazdan Türk Sahil Güvenliği gelir, arkanıza bile bakmadan kaçarsınız. Siz hep böylesiniz" diyerek kahramanca kafa tuttu.O anlar Türk balıkçı teknesindeki kamera tarafından saniye saniye kaydedildi. Türk balıkçının sert çıkışına dayanamayan Yunan Sahil Güvenliği, bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.İlker Reis olarak bilinen İlker Özdemir’e görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından destek yağdı. Binlerce kişi Türk balıkçının kahramanca mücadelesini gururla izlediklerini belirtti.İHA muhabirinin ulaştığı bölgede 25 senedir balıkçılık yapan İlker Özdemir, yaşadığı olayın tamamen spontane geliştiğini belirterek, "Tacizleri evveliyatta da yaşadığımız için bize karşı bir hareketin olabileceğini düşünüyorduk. Nitekim de öyle oldu. Sabah Zürafa Kayalığı’nda olta avcılığı yaparken Yunan botu geldi. Uluslararası sularda olduğumuz halde bize bu bölgeyi terk edin diyerek baskı yapmaya çalıştılar. O yönde de baskılar gelmeye başladı. Bir ara İngilizce burası Yunan suları dediklerini anladık. Yunanca bilmiyoruz ama İngilizce duyduğumuz oydu. Bizde karşılık verdik."Amaçları Zürafa Kayalığı’nı sahiplenmek"Özdemir sözlerini şu şekilde sürdürdü:"Bunların amacı Zürafa Kayalığı’nı bir şekilde kendi karasularına katmaya çalışıp sonra bir 6 mil kazanmak. Bu ne demek? Enes, Büyük Kemikli dediğimiz Saroz’un ağzına kadar gelmek. Bunu yıllardır yapmaya çalışıyorlar ama biz orda olduğumuz için, sahil güvenliğimiz orada olduğu için bunu gerçekleştiremiyorlar. Bizi sindirirlerse bizi korkuturlarsa o bölgelere sahip olma hayali kuruyorlar. Biz bunları biliyoruz. Bildiğimiz için hem avcılığımızı uluslararası sularda yapıp hem de bu bölgelere bir şekilde bekçilik yapmaya çalışıyoruz. En ufak bir olayda sahil güvenliklerimizi arayıp müdahale etmelerini bekliyoruz.""Avlandığımız iki 6 milin tam ortası uluslararası su"Avlandıkları alanın Gökçeada ve Semadirek arasındaki iki 6 milin tam ortasında uluslararası sularda olduğunu belirten İlker Özdemir, "Bulunduğumuz alan onlarında, bizim de hatta tüm dünya devletlerinin kullanabileceği bir su. Biz bu sularda avlanırken Yunan Sahil Güvenliği’nin gelip o hareketi yapması bize göre bir suçtu ve kasıtlı yapılıyordu. Korkutmak maksatlı yapılıyordu. Biz bu bölgelerde bunun için vardık. Hem av yapıp, hem de bu bölgeleri muhafaza etmek için yasal olarak her platformda her türlü mücadeleyi veririz. Bizim gibi bir sürü balıkçımız var, onlar da bizim gibi tepki verirler. Özel teknelerimiz var, sahil güvenliğimiz zaten arkamızda devlet olarak. Biz de bunları dile getirdik, bunların tepkisini verdik" dedi."Adada Yunan dostlarımız var, onlarla böyle bir olayı hiç yaşamadık"Gökçeada’da Yunan dostlarının olduğunu, Yunan halkıyla bugüne kadar böyle bir olayı hiç yaşamadıklarını anlatan Özdemir, "Bu yapılanlar kasıtlı ve bilinçlidir. O kayalık hiç bir zaman onların himayesine geçmeyecek. Zaten devletimiz buna hiç bir şekilde izin vermeyecektir. Ama onlar ısrarla vazgeçmiyor. Biz de onlar gibi vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu."Bizi vurabilirlerdi ama bu başka bir olay, vatan sevdası"Yaşadıkları olayla Yunan Sahil Güvenliği’nin kendilerine ateş etme ihtimalinin olduğunu ancak bu durumda bunu hiçbir zaman düşünmediklerini aktaran Özdemir, "Bizi vurabilirler mi? Evet vurabilirler. Ama öyle bir korkumuz olmadı. Zaten bizim yaklaşımımızdan bunu görmüşsünüzdür. Böyle durumda bu gibi şeyleri düşünmek çok yersiz oluyor. Bu başka bir olay, bu vatan sevdası, bulunduğumuz alanları koruma gururu. Biz mutlu oluyoruz. O an bizim düşüneceğimiz pek bir şey yok açıkçası.
Yunan Sahil Güvenliği’ne ders veren balıkçı konuştu
Çanakkale’de Gökçeada ile Semadirek Adası arasındaki Uluslararası karasularında kendisine müdahale eden Yunan Sahil Güvenliği’ne ders veren balıkçı, "O an bizi vurabilirlerdi ama bunu düşünmedik. Bu vatan sevdası, bulunduğumuz alanları koruma aşkı böyle durumlarda başka bir şey düşünemiyorsun" dedi.
Gökçeada ile Semadirek Adası arasındaki Zürafa Kayalığı’nda olta balıkçılığı yapan İlker Özdemir isimli balıkçı, teknesiyle uluslararası sularda olmasına rağmen bir süre sonra Yunan Sahil Güvenliği’nin tacizine maruz kaldı. Türk teknesinin yanına yaklaşan Yunan botundaki askerler uluslararası karasularında olmasına rağmen "burası Yunan Denizi" diyerek Türk balıkçı teknesini bölgeden uzaklaştırmak istedi. Yunan askerlerinin dakikalarca süren tacizine kahramanca direnen İlker Özdemir, askerlere seslenerek "Burası uluslararası karasuları; cesaretiniz varsa gelin, müdahale edin. Ama siz ancak kaçarsınız, birazdan Türk Sahil Güvenliği gelir, arkanıza bile bakmadan kaçarsınız. Siz hep böylesiniz" diyerek kahramanca kafa tuttu.
O anlar Türk balıkçı teknesindeki kamera tarafından saniye saniye kaydedildi. Türk balıkçının sert çıkışına dayanamayan Yunan Sahil Güvenliği, bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.
İlker Reis olarak bilinen İlker Özdemir’e görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından destek yağdı. Binlerce kişi Türk balıkçının kahramanca mücadelesini gururla izlediklerini belirtti.
İHA muhabirinin ulaştığı bölgede 25 senedir balıkçılık yapan İlker Özdemir, yaşadığı olayın tamamen spontane geliştiğini belirterek, "Tacizleri evveliyatta da yaşadığımız için bize karşı bir hareketin olabileceğini düşünüyorduk. Nitekim de öyle oldu. Sabah Zürafa Kayalığı’nda olta avcılığı yaparken Yunan botu geldi. Uluslararası sularda olduğumuz halde bize bu bölgeyi terk edin diyerek baskı yapmaya çalıştılar. O yönde de baskılar gelmeye başladı. Bir ara İngilizce burası Yunan suları dediklerini anladık. Yunanca bilmiyoruz ama İngilizce duyduğumuz oydu. Bizde karşılık verdik.

"Amaçları Zürafa Kayalığı’nı sahiplenmek"
Özdemir sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bunların amacı Zürafa Kayalığı’nı bir şekilde kendi karasularına katmaya çalışıp sonra bir 6 mil kazanmak. Bu ne demek? Enes, Büyük Kemikli dediğimiz Saroz’un ağzına kadar gelmek. Bunu yıllardır yapmaya çalışıyorlar ama biz orda olduğumuz için, sahil güvenliğimiz orada olduğu için bunu gerçekleştiremiyorlar. Bizi sindirirlerse bizi korkuturlarsa o bölgelere sahip olma hayali kuruyorlar. Biz bunları biliyoruz. Bildiğimiz için hem avcılığımızı uluslararası sularda yapıp hem de bu bölgelere bir şekilde bekçilik yapmaya çalışıyoruz. En ufak bir olayda sahil güvenliklerimizi arayıp müdahale etmelerini bekliyoruz."

"Avlandığımız iki 6 milin tam ortası uluslararası su"
Avlandıkları alanın Gökçeada ve Semadirek arasındaki iki 6 milin tam ortasında uluslararası sularda olduğunu belirten İlker Özdemir, "Bulunduğumuz alan onlarında, bizim de hatta tüm dünya devletlerinin kullanabileceği bir su. Biz bu sularda avlanırken Yunan Sahil Güvenliği’nin gelip o hareketi yapması bize göre bir suçtu ve kasıtlı yapılıyordu. Korkutmak maksatlı yapılıyordu. Biz bu bölgelerde bunun için vardık. Hem av yapıp, hem de bu bölgeleri muhafaza etmek için yasal olarak her platformda her türlü mücadeleyi veririz. Bizim gibi bir sürü balıkçımız var, onlar da bizim gibi tepki verirler. Özel teknelerimiz var, sahil güvenliğimiz zaten arkamızda devlet olarak. Biz de bunları dile getirdik, bunların tepkisini verdik" dedi.

"Adada Yunan dostlarımız var, onlarla böyle bir olayı hiç yaşamadık"
Gökçeada’da Yunan dostlarının olduğunu, Yunan halkıyla bugüne kadar böyle bir olayı hiç yaşamadıklarını anlatan Özdemir, "Bu yapılanlar kasıtlı ve bilinçlidir. O kayalık hiç bir zaman onların himayesine geçmeyecek. Zaten devletimiz buna hiç bir şekilde izin vermeyecektir. Ama onlar ısrarla vazgeçmiyor. Biz de onlar gibi vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

"Bizi vurabilirlerdi ama bu başka bir olay, vatan sevdası"
Yaşadıkları olayla Yunan Sahil Güvenliği’nin kendilerine ateş etme ihtimalinin olduğunu ancak bu durumda bunu hiçbir zaman düşünmediklerini aktaran Özdemir, "Bizi vurabilirler mi? Evet vurabilirler. Ama öyle bir korkumuz olmadı. Zaten bizim yaklaşımımızdan bunu görmüşsünüzdür. Böyle durumda bu gibi şeyleri düşünmek çok yersiz oluyor. Bu başka bir olay, bu vatan sevdası, bulunduğumuz alanları koruma gururu. Biz mutlu oluyoruz. O an bizim düşüneceğimiz pek bir şey yok açıkçası.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve troyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
sanalbasin.com üyesidir